Baldızımı Babasının Evinde Sktim... ve Evli Almana Kaydım..

 yatılı gittiğimizde baldızım Nilayın o beni azdıran götünü gördükten sonra birdaha unutamaz olmuştum. Nezaman aklıma gelse sikim kalkıyor ve baldızımın götünü sikme fantazileri kuruyordum. Evet, ne yapıp edip baldızın götünü mutlaka sikmem lazımdı. Fakat aradığım fırsat birtürlü elime geçmiyordu. Baldızıma Üniversitede derslerinde çok başarılı olduğu için Fransadan özel bir kuruluşun bursunu teklif etmişler. Baldız da kayınpederlerle konuştuktan sonra kabul etmiş. Akademik kariyerini yükseltmek için okuluna Fransada devam edecekti. Bize geldiğinde karımla bu konu hakkında konuşuyorlardı, pasaport işlemleri için Ankaraya gitmesi lazımdı. Karımla öyle konuşurlarken, Nilayı belki Ankarada sikerim düşüncesiyle, karıma, “Ben götürürüm Nilayı Ankaraya, zaten Ankarada görüşeceğim bir firma var, epeydir erteliyordum!” dedim. Karar almıştık, Ankaraya Nilayla birlikte gidecektik.
Gideceğmiz gün arbamla erkenden yola koyulduk. Nilay sıkı kumaş bir pantolon giymiş, üstünde beyaz bir bluz, bir de siyah yelek vardı ve göğüsleri yine fora olmuştu. Bir süre yol katettikten sonra Nilaydın da bana karşı bir zaafı olduğunu anladım, hep derin derin gözlerime bakıyor, arada bir bakışları sikime kayıyordu. Baldızım Nilay çok muzur, neşeli ve espirili bir kızdı, durmadan açık saçık fıkralar anlatıyor ve bana da anlattırıyordu. Ben anlatınca, “Çok komiksin be enişte!”   deyip, bacağıma elini koyuyor, kasıklarıma dokunuyordu. Benim sikte kalkmaya başladı tabi. Nilay kalkan sikime bakarak, “Enişte tuvaletin geldiyse bir yerde durda git istersen!”   dedi. Ben utandım o an, “Yok Nilaycığım…” dedim. Sonradan düşündüm de, Üniversiteye giden bir kız sikin kalkmasıyla tuvalete gitmenin bir alakasının olmadığını bilmez mi? Bilir tabi, baldız bunu muzurluk olsun diye söylediğini adım gibi biliyorum. Bence sikimin kalktığının farkında olduğunu hissettirmek için söyledi bunu…
Neyse bu şekil espirilerle Ankaraya vardık, Nilayın pasaport işlerini hallettik, ben de iş yaptığımız bir firmayla kısa bir görüşmede bulundum ve Ankarada yapılacak işler bitmiş oldu. Normalde hemen İstanbula dönmemiz gerekiyordu, fakat Nilay, “Enişte yol çok yorucu, bu gece otelde kalalım, yarın döneriz!” dedi. Benim de canıma minnet tabii, belki otelde bir fırsat bulur sikerim düşüncesiyle hemen, “Tamam kalalım!” dedim. Bakanlıklarda biraz gezdikten sonra bildiğim güzel bir otele gittik. Resepsiyona vardık 2 tane oda tutcaktım, Nilay beni kenara çekti ve “İki odaya gerek yok enişte, aynı odada kalırız, yabancımıyız?” dedi. “Kızım ablan duyarsa ikimizi de öldürür valla!” dedim. “Yok yaa, aynı odada kaldığımızı söylemeyiz ki enişte!”   diye sısrar edince, ben de tek oda tuttum ve çıktık odamıza…
Odaya ve banyoya falan şöyle bir baktık, eşyalarımızı koyduk. Önce ben bir duş aldım ve külodumla bornozu giyip çıktım banyodan, tabi aynı gün döneceğimiz için ikimiz de pijama falan almamıştık yanımıza. Benden sonra da baldızım duş aldı ve o da bornozla çıktı. Ben yatakta uzanmış TV seyrediyordum, baldız geldi yanıma uzandı. İkimiz de bornozlayız. Baldız pis pis sırıtarak, bornozumun üst kısmından elini soktu ve göğüslerimin kıllarıyla oynamaya başladı. Ben birşey olmamış gibi TV seyrediyorum, Nilay uyuz oldu ve “Enişte bana baksana bir!” dedi. Yüzümü baldıza çevirince dudaklarıma yapıştı ve uzunca öptü, “Nasıl, hoşuna gitti mi enişte? Seni arzuluyorum!” dedi. “Valla Nilay ne diyeyim, sizde kaldığımız o gün, o tangalı götünü gördükten sonra benimde sana karşı zaafım başladı!” diyerek ben de baldızı öptüm ve ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık…
Baldız, “Ablamın sana artık yetmediğini biliyorum enişte!” dedi. Ben de, “Ablanın laçkalaşmış amını sikmekten sıkıldım, zevk vermiyor artık ve ablana sikim kalkmıyor! Ama o gece sizdeyken seni o halde görünce kalktı ve seni düşünerek siktim ablanı!” dedim. Baldız sırıtarak, “O gece ablamı çığlık çığlığa nasıl inlettiğini duydum enişte!”   dedi ve bornozumun önünü iyice açarak elini külodumdan içeri soktu, kalkmış sikimi okşamaya başladı. Ben de onun bornozunu açtım ve pembe sütyeninden aşan göğüslerini kurtarıp yalamaya başladım. Taş gibi sert göğüsleri vardı, uçları fındık gibi sertleşmişti. Nilay göğüs uçlarını ağzıma bastırıyor, “Em enişte, ohhhhh! Ye onları!” diyordu. Nilayın bir göğüslerine bir dudaklarına yapışıyordum. Nilay da, “Evet enişte, ohhhh!” diyerek sikimi külodumdan çıkarmış 31 çeker gibi asılıyordu…
Bir süre sonra doğrulduk, ikimiz de bornozları tamamen çıkarıp kenara attık. Baldızı boynundan öpmeye başladım, bir yandan da tangasının ipi arasına girmiş götünü elliyordum. Nilay beni sırtüstü yatırıp külodumu tamamen çıkardı, üzerime eğilerek sikmi eline aldı ve yavaşca yalamaya başaldı. İyice zevke gelmiştim, baldız yaladıkça sikim gittikçe sertleşiyor ve büyüyordu. “Woowww enişte, sikinde süpermiş!” diyerek yalamaya devam etti. Pembe rujlu dudaklarıyla sikmi emerken bir yandan da taşaklarımı avuçladıkça ben kendimden geçiyordum resmen. Memnuniyetimi, “Sen de az değilmişsin baldız, ne hünerlerin varmış öyle!” dedim. Nilay sikimi yalamayı bırakıp tangasını çıkardı, yatağa sırtüstü uzanarak bacaklarını ayırdı ve “Hadi enişte, biraz da sen yala!” dedi. Gözümü baldızın yeni traşlı kaymak gibi amından alamıyordum. Tabii ablasının laçkalaşmış amı nerde, tazecik genç kız amı nerde! Üstelik bildiğim kadarıyla da bakireydi henüz…
“Sana şimdi ince ayar çekeceğim baldız!”   diyerek hemen yumuldum baldızın amına ve yalamaya başaldım. Klitorisini emiyor, amının dudaklarını yiyordum resmen. Am dudaklarını parmaklarımla aralayıp dilimi soktuğumda, baldız kıvranmaya başladı. O kadar küçük ve dar am deliği vardı ki, dilimi bile tümden sokamıyordum, kesin bakire olmalıydı. “Kız bu ne böyle, amın hiç açılmamış, kimseyle sikişmedin mi daha?”   dedim. “Yok enişte, bakireyim daha, ama götümü çok deldiler!”  dedi. Amını yalarken götünü de parmaklamaya başlayınca, Nilay titremeye ve o ince sesiyle inlemeye, küçük küçük çığlıklar atmaya başladı ve sonunda orgazm olarak ağzıma akıttı sularını. Amının sularını da yalayıp yuttuktan sonra Nilayı yüzükoyun çevirip göt deliğini yalamaya koyuldum. İki elimle götünün yanaklarını ayırıp, gömlek düğmesi gibi küçük büzüğünü dilliyordum. Bir yandan da, bunu götten nasıl siktiler acaba, götü sanki hiç sikilmemiş gibi duruyor diye düşünüyordum…
Parmaklayarak göt deliğini biraz alıştırdıktan sonra baldızı dörtayak üstüne getirip iyice domalttım ve arkasında yerimi aldım. Sikimi tükürükle ıslatıp, göt deliğine de bolca tükürdükten sonra, sikimin başını sokmaya çalıştım. Fakat bir türlü sokamadım, sikim zırt pırt aşağıya kayarak amını yokluyordu. Nilay korkuyla titrer vaziyette, “Enişte sakın önden girme, arkadan istediğin kadar yap!” diyordu. “Tamam hayatım, önden yapmayacam, fakat arkana da girmiyor!” dedim. “Dur enişte çekil, bana bırak!” dedi. Beni yatağa sırt üstü yatırdı ve kendisi bacaklarını ayırarak, yüzü bana dönük halde, ata binermiş gibi üstüme çıktı. Sikimi eliyle kavrayıp götünün deliğine denk getirip yavaşça sikime oturmaya başladı. Dudaklarını ısıra ısıra ve yüzünde buruk bir ifadeyle sikimin başını almıştı. Hafif hafif oturup kalka kalka sonunda hepsini aldığında gözlerini yumarak bir ohhh çekti…
Üstümde bir süre hareketsiz kaldıktan sonra inleyerek yavaş yavaş inip kalkmalara başladı. 3-5 dakika sonra artık resmen çığlıklar atarak zıplıyordu. Artık ben de alttan götüne hızlı hızlı pompalıyordum. Ben alttan bastıkça Nilayın çığlıkları bağırmalara dönüştü. Nilay artık kumandayı bana bırakmış, kendisi saçlarıyla oynuyordu. Arada bir, “Ohhh harikaaa! Bitirdin beni enişte!” diye inliyordu. Nilayın havada uçuşan göğüslerini sıkarak götünü bir süre bu pozisyonda siktikten sonra, bu sefer sırtını bana dönerek oturdu sikimin üstüne ve öne eğilerek ayak bileklerimden tutundu. Artık sikimin götüne giriş çıkışlarını daha net görebiliyordum. Bir süre sonra sikimi götünden çıkarmadan Nilayı dörtayak domalttım ve götünü sikmeye devam ettim. Hızlı hızlı götüne girip çıktıkça taşaklarım da amına çarpıyor ve makineli tüfek gibi ‘şap şap şap’ sesleri çıkıyor, Nilayın, “Of of enişte!” seslerine karışıyordu…
Yorulmuştum fakat boşalmama daha çok vardı, sikim götündeyken Nilayla birlikte yan yattık, 66 olduk, biraz soluklandık. Nilay, “Off enişte, götümü patlattın, okuldan o kadar genç erkek sikti bu götü, seninki gibi siklerini içimde dolu dolu hissetmedim!” dedi. Biraz dinlendikten sonra tekrar yavaş yavaş götüne girip çıkmalara devam ettim. Bu arada göğüslerini de yoğurmayı ihmal etmiyordum. Yeniden hızlanmaya başladığımda Nilayın çığlıkları da artmaya başlamıştı. “Nasıl baldız, o götünü sallayıp beni azdırmaya benziyor mu?” dedim. Baldız da, “Yok enişte, senin sikine helal olsun bu götüm!” diyordu. 66 pozisyonunda biraz daha siktikten sonra sırt üstü yatırdım ve am siker gibi götünü sikmeye devam ettim. Nilayın altımda gözleri kaymış, inleyerek dudaklarını ısırıyordu…
Götünü sikerken klitorisiyle de oynamaya başladım. Baldızın amından yine sular akarak orgazm olunca, “Baldız önden gireyim mi? Patlatayım mı?” dedim. Baldızın gözler birden kocaman açıldı ve “Yok enişte sakın ha! Annemler patlak olduğumu öğrenince biterim ben! Hem sonra evde kalırım, patlak bir kızla kim evlenir ki?” dedi. “Seni patlak halde almayacak adamın taa amına koyayım ben!” diyerek götünü hızlı hızlı sikmeye devam ettim. Artık ben de boşalmaya yaklaşmıştım sikimi götünden çıkarıp yukarı kaydım ve sikimi Nilaya uzattım. Nilay sikimi ağzına aldığı gibi saksoya başladı. “Nilay geliyorum!” deyince ağzından çıkardı ve eliyle 31 çektirmeye başladı. “Hadi hadi!” diyerek hem asılıyor, hemde sikimin başına öpücükler konduruyordu. Sonunda boşaldım. Döllerim yüzüne fışkırmış, ağzı yüzü döl içinde kalmıştı. Nilay gülerek, “Enişte yüzüme süt sağmış gibi oldum!”   dedi. Sonra sikimi tekrar ağzına aldı yalayarak temizledi. Nilayın yüzünü çarşafla sildim ve birbirimize sarıldık uyuduk. Sabah kalktık birlikte banyoya duş almaya girdik. Baldıza bir kez de banyoda sabunlu sabunlu götten kaydıktan sonra İstanbula hareket ettik.

Evli Almana Kaydım..ismim Vural. Kuşadasında yaşıyorum ve Türkiyenin büyük bir seyehat acentasında Kokartlı Profosyonel Turist rehberi olarak çalışıyorum. Bu anlatacağım olayı geçen sene yaşadım. Kuşadasından bir yabancı turist kafilesiyle 2 günlük Pamukkale turuna çıkacaktım. Sabah kalkış saati geldi hareket ettik. Tur başlayınca ilk işim kendimi ve şöförü tanıtmak olur. Sonra da tur güzergahını ve 2 günlük proğramımızın detaylarını anlatırım. Tabii bu arada otobüsteki grubu tepeden tırnağa süzerim, aralarında Halı Kuyum Deri müşterisi var mı, sikilecek karı var mı diye. Hemen hemen her grupta mutlaka bir iki sikilecek karı çıkar. Kesinlikle bu bir abartma veya atma değildir !!!

O gün de grupta çoğu evli çift olmak üzere bir kaç tane de tek karı vardı. Tek karılar pek öyle ahım şahım güzel değillerdi. Otobüsteki en güzel ve sexy karı olan, 30’lu yaşlardaki Sylvia ise malesef tura kocası ve 2 küçük çocuğuyla katılmıştı. Hani kocası ve çocukları olmasaydı kesin sikmek isterdim ve sikerdim de. Başından beri o aileye, Halı alacak müşteri gözüyle baktım, o niyetle ilgilendim. Yorucu bir otobüs yolculuğundan sonra Pamukkaleyi ve Hierapolis antik kentini, antik tiyatro ve mezarlığı gezdikten sonra akşamotele giriş yaptık. Grubun anahtarlarını dağıttım, akşam yemek saatini bildirdim ve otelin termal havuzunun gece 23:00’e kadar açık olduğunu, şifalı suda yüzebileceklerini söyledim. Grup odalarına dağıldı. Akşamyemek saatinde restorana indiler, grupça yemek yedik. Tüm gruba birer duble Rakı ısmarladım. Bunu herzaman yaparım, grubun neşesini ve memnuniyetini yükseltmek için. Genelde gruptaki yetişkin herkes ısmarladığım Rakıyı içer. Tadına bakıp da sevmeyen olursa, ona bir kadeh Şarap ısmarlarım. Yemekten sonra sadece bizim gruba özel dansöz çıktı. Dansözün şovundan sonra kalktık. Kimisi otelin barına, kimisi de termal havuza yüzmeye gitti. Ben de mayomu giydim havuza gittim.
Havuzda 4-5 tane yaşlı müşteri ve Sylvia yüzüyordu. Ben de girdim havuza, kendi halimde yüzüyordum. Sylviaya özellikle yanaşmıyordum ki, havuzn yanıbaşında çocuklarıyla oturan kocası kıl olmasın ve ertesi gün gireceğimiz mağazalardan alışveriş yapsınlar diye. Saat 22:00’ye kadar falan yüzdük. Bu arada ben kocasının yanından yüzerek geçerken adamla bazen bir iki kelime birşeyler konuşup geçiyorum, arayı ısıtmak için, güvenini sağlamak ve iyi satış yaptırmak için. Yüzerken Sylviayla karşılaştığımızda ve birbirimizin yanından yüzerek geçerken sadece tebessüm ediyorduk birbirimize. Derken havuzda yüzen o yaşlı müşteriler çıkıp yatmaya gidince, havuzda sadece Sylvia ve ben kalmıştık. Durum böyle olunca ben özellikle Sylvianın yüzdüğü yere yakın yüzmüyordum. Sonra kocası Sylviaya seslendi, çocukların uykusunun geldiğini ve sabah erken kalkılacağını söyleyerek havuzdan çıkmasını istedi. Fakat Sylvia kocasına, “Sen yatır çocukları, ben havuz kapanana kadar yüzeceğim!” dedi. Kocası da cevap vermeden çocukları aldı odaya gitti, ama Sylviaya sinirlenmişti.
Biz kaldık mı koskoca havuzda Sylvia ile başbaşa! Sylvia yüzerek yanıma yaklaştı ve bana turun ertesi günkü etabıyla ilgili sorular sormaya başladı. Havuzun kenarına tutunduk, suyun içinde tur hakkında konuşmayabaşladık. Derken Sylvia pat diye damdan düşer gibi, “Rehberlerin çok çapkın olduğunu duymuştum, bana niye hiç asılmıyorsun? Kocamdan mı çekiniyorsun, yoksa beni yeterince çekici ve güzel bulmuyormusun?” dedi. Ben cevap vermek istemedim, sadece gülümsemekle yetindim. “Anladım, Evlisin!” dedi. Evli olmadığımı, bu meslekle evliliğin yürümediğini söyledim. O halde niye asılmadığımı tekrar sordu ve suyun içinde ayağını önüme uzattı ve sikime bastırmaya başladı. Resmen sikişmek istiyordu. Ben yine mesafeli davranıyordum, çünkü havuzun etrafında bir iki tane yavşak garson dolanıp duruyoru. Böyle şeylerin acentanın kulağına gitmesi pek hoş olmadığı için, garsonların veya diğer otel personelinin yanında müşterilerle bu tür yaklaşımlarda bulunmamaya çalışıyordum. Sylvia, “Kocamdan çekiniyorsan, çocukları odada yalnız bırakıp gelemez o!” dedi…
Ben de, “201 nolu odada kalıyorum, 5 dakika sonra odama gel o halde!” dedim ve Sylviayı havuzda bırakıp odama gittim. Az sonra kapıyı tıklattı, açtım. Sylvia içeri girdikten sonra kapıyı kapadım ve kapının arkasında öpüşmeye başladık. Ama nasıl öpüyor, resmen dudaklarımı kemiriyor, elini de mayomun içine sokmuş sikimi avuçlayarak. “Yavaş ol biraz yavrum, bu acelen ne?” desem de beni dinlemiyor, kıtlıktan çıkmış gibi saldırıyor. Dudaklarımı bırakıp önüme çömeldi, mayomu çıkarıp sikime saldırdı. Zaten kalkmış sikimi bir süre ağzına alıp sakso çekip iyice kıvama getirdikten sonra, bikinisinin altını üstünü fora edip, elimden tutarak yatağa sürükledi beni. Sırtüstü yatıp bacaklarını ayırdı. Elimi kıllı amına attım, okşamak, biraz yalamak istiyordum, “Bırak şimdi! Gel buraya!” diyerek beni üstüne çekti. Bacaklarını belime dolayarak tek hamlede sikimin tamamını amına vakumladı. Ben ağır ağır pompalamaya başladım, fakat Slyvia öyle bir acele ediyordu ve hızlı sikmemi istiyordu ki, sanki kaçan Uçağa yetişmek ister gibiydi.
Daha amına gireli 1 dakika olmadan bu sarsılmaya ve titremeye başladı ve orgazm oldu. Çok kadın siktim, ama bu kadar çabuk orgazm olan bir kadın daha görmemiştim. Kazık gibi sikimi amının içinde esir tutuyordu, bırakmıyordu ki ileri geri yapayım. Dudaklarını uzatarak dudaklarımı kaptı ve dudaklarımı kemirirken, amını gevşetti ve altımda kendisi hafif hafif ileri geri yapmaya başladı. Ben de bu hareketlerine katılıp amına girip çıkmaya başladım. Fakat bir türlü tam olarak ne istediğini anlayamıyordum, hızlanıyordum, sikimi amında kıstırarak beni yavaşlatıyordu. Amına yavaş yavaş girip çıkıyordum, bu sefer de belimden asılarak hızlanmamı istiyordu. Bir de sikişirken hiç konuşkan değildi, ne birşey söylüyordu, ne de herhangi bir inleme sesi çıkarıyordu. Doğrusu karıyı ne tarzda sikeceğimi bilemiyordum…
Neyse ki hatun, sikim amındayken beni yatağa devirdi ve yuvarlanarak üstüme çıktı ve insiyatifi eline aldı. Başladı kafasına göre üstümde zıplamaya. Bazen deli gibi hızlanıyor, bazen durma derecesinde yavaşlıyordu. Sonunda göğüslerini bana iyice yapıştırarak, kısa kısa gidip gelmelerle yeniden orgazm oldu. Ben daha boşalmamıştım, sikim kaygan amının içinde zonkluyordu ve hareket etmeme müsade etmiyordu. Kasılması ve titremesi bitince sordum, “Peki ben ne olacağım?” diye. Sikimin üstünden indi ve saksoya başladı. Taşaklarımı sıkarak sikimi 4-5 dakika emdikten sonra ağzına boşalttı, döllerimi direkt midesine indirdi. Sikimi yalayarak temizledikten sonra, benim şaşkın bakışlarım eşliğinde bikinisini giydi ve “Kusura bakma, sabaha kadar kalmak isterdim, fakat gitmem gerek, kocam sinirden kudurmuştur şimdi. Zaten kocamla aramız bozuktu, Türkiyeye tatile gelme sebebimiz çatırdayan evliliğimiz yeniden rayına oturtmak içindi…” dedi. Benden E-Mail adresimi alıp, dudağıma bir öpücük kondurup gitti.
Sabah, turun 2. ve dönüş gününde, Sylvianın da kocasının da suratları asıktı. Muhtemelen dün gece kavga etmişlerdi. Mağzaları ziyaret ettiğimizde ise ikisi de girmedi içeriye, yani o aileye Halı falan satamadım. Tur bitip Kuşadasına vardığımızda, tüm grup neşeliydi ve otobüsten inerlerken bana ve şöföre teşekkür edip, bahşiş vererek ön kapıdan indiler. Sylvia ve kocası ise arka kapıdan inip, bizle vedalaşmadan otellerine gittiler. Tatilleri boyunca birdaha da görüşmedik. Havaalanı transferlerine Transfermenler eşlik ediyor ve benim de o gün zaten turum vardı

0 yorum:

Yorum Gönder